Lise Eğitiminde Değişim Önerisi: Daha Esnek ve Sade Bir Model Gerekiyor

Enstitü Sosyal Uzman Araştırmacısı Prof. Dr. Oktay Cem Adıgüzel, lise eğitiminde önemli değişiklikler öneriyor.

“Üretici hale getiremiyoruz çocukları. Ancak meslek liselerinde bir şeyler çalışıyoruz. Normal akademik liselerde de çocukların üretkenliğini destekleyici bir programa ihtiyacımız var. Kırk saat ders alan bir çocuktan inovasyon beklememiz gerçekçi değil. Sadeleşmemiz gerekiyor.”

“Sistemimize baktığımızda test ağırlıklı, konu ve bilgi merkezli yoğun bir program olduğunu görüyoruz. Bu yorucu bir süreç, hem aileler hem de çocuklar için. Daha esnek, sosyal merkez, toplumsal hizmet odaklı, çocukların kendilerini ve ilgi alanlarını keşfedebilecekleri bir program anlayışıyla gidilmesi gerekir”

Yükseköğretim ve istihdamın niteliğini belirleyen önemli etkenlerden biri olan lise eğitiminde, daha esnek ve sade bir modeli içeren değişim önerisinde bulunuldu.

Coşkun, lise eğitiminde beceri odaklı yaklaşımın önemine vurgu yapıyor.

– “DERS SAATLERİNİN VE TÜRLERİNİN AZALTILMASI GEREKİYOR”

Liseli öğrencilerin devamsızlık oranının fazla olduğunu ve mevcut eğitim modelinin çocukların gelişimine katkısı olmadığını ifade eden Coşkun, ders saatlerinin ve türlerinin azaltılması gerektiğini belirtiyor.

Lise çağındaki her gencin zihinsel, bilişsel ve fiziksel anlamda üretici konuma getirilmesi gerektiğini belirten Coşkun, mevcut lise eğitimi modelinde ise öğrencilere pasif dinleyici rolü verildiğini söylüyor.

Coşkun, lise eğitiminde büyük bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

LİSE EĞİTİMİ, ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK OLARAK GÖRÜLMEMELİ

Prof. Dr. Oktay Cem Adıgüzel, lise eğitiminin sadece üniversiteye hazırlık olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.

“Biz hep bilgi odaklı düşünüyoruz ancak yurtdışına baktığımızda biraz daha beceri odaklı olduğunu, biraz daha sosyal sorumlulukların ön planda olduğunu görüyoruz. Özellikle Kanada, Fransa ve Avrupa merkezli programlarda çocukların seçmeli derslerinin, öğrenci kulüplerinin fazla olması, okulun zorunlu ders programının daha sade olması çocuklara esneklik alanı sağlıyor.”

Avrupa’da uygulanan eğitim sisteminin yalnızca bilişsel değil, üstbilişsel becerileri de kazandırmaya yönelik olduğunu belirten Adıgüzel, Türkiye’deki eğitim sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ediyor.