Akit yazarı Ali Sandıkçıoğlu, “Sonradan görme zenginler” başlıklı köşe yazısında, Yeniköy’de bir yalıda düzenlenen tesettür kıyafetler sergisi üzerinden, kendi mahallesindeki lüks ve şatafat düşkünlüğünü eleştirdi.
Sandıkçıoğlu, sergiye katılan kızının ve gelininin şeklindeki gözlemlerini aktardı.
Sergiden dönen kızının, “Baba biz oraya temizlikçi olarak bile yakışmayız. Akıl almaz derecede lüks ve bir o kadar da aşırı fiyatlar var… Sözde tesettürlü bayanlar için hazırlanmış bir sergi. Ancak bizlere, bizler gibi tesettürü bir dini vecibe olarak kabul edip kapalı giyinen bayanlara hiç mi hiç hitap etmiyor. İslam’ın emrettiği tesettür ile oradakilerin hiçbir alakası yok” dediğini kaydeden Sandıkçıoğlu, sergiye bazı milletvekillerinin ve belediye başkanlarının kızlarının da katıldığını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Kızlarım, o sergide bazı siyasi partilerin milletvekillerinin ve belediye başkanlarının, İstanbul’da parti il başkanlığı yapmış olan zevatın kızlarını da gördüler. Medyadan tanıyorlar. Kızlarımın ifadesine göre:
Sandıkçıoğlu, “Yıllar önce davası uğruna mücadele yapan mücahitler nerelerdesiniz? Yıllar önce okuduğu gazete geri gitmesin diye hafta sonları aralarında ortaklaşa topladıkları paralar ile gazeteleri bayilerden toplayıp bedava dağıtan ideal gençler nerelerdesiniz? Yıllar önce kendisini davasına vakfeden bir başka ifade ile feda eden milliyetçiler, muhafazakârlar nerelerdesiniz? Yoksa aradan seneler geçtikten sonra işi, parayı, makamı ve koltuğa kavuşunca mücahitliğe müteahhitliği tercih mi ettiniz? Sizler de köşeler dönmek için birer müteahhit mi oldunuz? Alnınız terlemeden paralar mı kazandınız?” sorularını sorarak, “Helalin evveli acı, sonu ise çok tatlıdır. Haram servetin, haram paranın, evveli çok tatlı ama sonu çok acıdır. Bir tarafta fakir fukara; aylık kiramı nasıl ödeyeceğim, çocuklarımın karnını nasıl doyuracağım, çocuklarıma okul kıyafetlerini nasıl alacağım, çocuğumun okul servis ücretini nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünürken, sizler gayrimeşru yollardan, rüşvetlerle, çalarak, hortumlayarak yaptığınız servetlerinizle nerede, nasıl yiyip içeceğiz, nasıl paralar harcayacağız diye israfa ve kibre, gösterişe, alayişe dalarsanız akıbetiniz çok kötü ve acı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.