Toplumların çalışma düzeni değişiyor: Dört Günlük Çalışma Haftası Geliyor mu?
Bir zamanlar, resmi tatil günleri dışında toplumlar haftada 6 gün çalışırken, modern çağda bu çalışma düzeni haftada 5 güne düşürüldü. Avrupa’da çalışma süresinin haftada 45 saatin altında tutulması için yasal düzenlemeler yapıldı. Ancak, yeni bir araştırmada, dört günlük çalışma haftasının faydaları hakkında dikkat çekici detaylar açığa çıktı.
Yapılan araştırmalara göre, dört günlük çalışma haftasının faydaları arasında daha yüksek iş tatmini, daha iyi fiziksel sağlık, gelişmiş zihinsel sağlık, iş performansında artış, daha az tükenmişlik sendromu, düşük yorgunluk seviyeleri ve azalan uyku problemleri bulunuyor.
Sanayi devrimiyle hayatımıza giren 5 günlük çalışma haftasının değişme ihtimali artarken, birçok kuruluş dört günlük çalışma haftasını hayata geçirmeyi düşünüyor. Bu yeni çalışma düzeni, fazladan bir “hafta sonu” izin günü vererek veya her iş günü çalışma saatlerini azaltarak sağlanabilir.
Boston College’daki sosyologlar, 141 kuruluştan 2.896 çalışanın yer aldığı 6 aylık bir dört günlük çalışma haftası denemesi gerçekleştirdi. Deney sonuçlarına göre, dört günlük çalışma haftasına geçen çalışanlar, tükenmişliklerinde azalma, iş tatmini ve ruh sağlığında iyileşme yaşadılar. Azaltılan çalışma saatleri uyku sorunlarını azaltırken bireysel çalışma becerilerini geliştirdi.
Günümüzde iş dünyasındaki değişimler, gelecekte 4 günlük çalışma haftasının hayata geçme olasılığını artırıyor. Geçmişte direnişle karşılanan ev-ofis çalışma sistemi bile artık pek çok şirket tarafından kullanılıyor. Böylelikle, yapay zekanın yükselişi ve işsizlik sorunuyla birlikte, 4 günlük çalışma haftasının uygulanması gelecekte sürpriz olmayabilir.